İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | walk with (something) f. | (yaylanarak, topallayarak) yürümek | ||
I started walking with a cane three years ago. Üç yıl önce bastonla yürümeye başladım. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | walk with (something) f. | (bir şeyle) dikkatlice yürümek | ||
Öbek Fiiller | walk with (something) f. | (bir şeyi) dikkatlice taşımak/götürmek | ||
Öbek Fiiller | walk with (something) f. | (bir şey) yardımıyla yürümek | ||
Öbek Fiiller | walk with (something) f. | (bir şeyle) yürümek | ||
Öbek Fiiller | walk with (something) f. | (bastonla, değnekle) yürümek | ||
Öbek Fiiller | walk with (something) f. | (bir şekilde) yürümek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | walk off with something f. | kolayca kazanmak/yenmek |
Öbek Fiiller | walk away with something f. | kolayca kazanmak/yenmek |
Öbek Fiiller | walk out with (something) f. | (bir şeyi) çalıp gitmek |
Öbek Fiiller | walk out with (something) f. | (bir şeyi) alıp/satın alıp çıkmak |